Haber

İmamoğlu: “Ben Teyzem, Sayın Başkan, Değişim ve Dönüşüm Sürecine Öncülük Eden, Partimizi Tüm Kadrosuyla Yenileyen…

Haben: OKTAY YILDIRIM Kamera: SADIK KARAKULOĞLU

İstanbulBüyükşehir Belediyesi (İBB) Lideri Ekrem İmamoğlu28 Mayıs sonrası yaptığı değişim-dönüşüm açıklamasında bugün neredeyse orada olduğunu belirterek, “Ben bu işin tam kalbindeyim. Bu süreç için en üst düzeyde mücadele edeceğimi de konuşmamda söyledim. CHP’nin kurultay tarihi belli değil, süreç olgunlaşacak.Kritik aşamada yaptığım açıklamanın ne kadar büyük bir sorumluluk duygusuyla dolu olduğunun da altını çizmek isterim.Bu değişim ve dönüşüm sürecinde dileklerimi ilettim. Kendi isteğimle 4 kez sayın genel başkanımıza. Şu mesajı burada tekrar belirteyim. Halen sayın genel başkanımız tarafından partimizin değişim ve dönüşüm sürecinin lideriyim.” dedi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu ile gazeteciler arasındaki soru-cevap şöyle oldu:

“28 MAYIS SONRA YAPTIĞIM AÇIKLAMADA YAKLAŞTIYIM”

İBB Başkanlığı için aday olduğunuzu açıkladınız. Bu durumda 29 Mayıs’ta açıkladığınız değişim çağrısının muhatabı kim olacak? Yani CHP ekim sonunda kongreye gidiyor. Bu durumda kongrede bir adayı destekleyecek misiniz? Bu isim Özgür Özel mi olacak? Veya başka bir isim?

İmamoğlu: Önce şunu söyleyeyim. 28 Mayıs sonrası yaptığım açıklamada ise tam olarak olduğum yerdeydim. Ben bu işin tam ortasındayım. Ben de konuşmamda bu süreç için en üst düzeyde mücadele edeceğimi söyledim. Elbette bugün varsayımlardan bahsetmeyi doğru bulmuyorum. CHP’nin kongre tarihi belli değil, süreç olgunlaşacak. Şu anda kongreler yapılıyor. Ben bugün bu açıklamaları yaparken özellikle başlangıçta İstanbul Kongrelerin nasıl bir dönüşüm içinde olduğunu gözlemliyorum. Bu bağlamda, bu kritik aşamada yaptığım açıklamalarda ne kadar sorumluluk duygusu taşıdığımın altını çizmek isterim. Şunu söyleyeyim ki bu değişim ve dönüşüm sürecinde benim de isteklerim oldu tabii ki. Bu dileklerimi kendi isteğimle 4 defa sayın genel başkanımıza ilettim. Bu mesajı burada tekrar belirteyim. Yani yine Sayın Genel Başkanın değişim ve dönüşüm sürecine öncülük etmesi ve partimizin tüm ekipleriyle birlikte yenilenerek bir siyasi parti mimarisi ile geleceğe coşkulu bir şekilde ulaşmasını sağlayacak bir süreç hazırlaması gerektiğini düşünüyorum. Bu ricamı burada tekrar edeceğim. CHP’nin tarihini bilen, geçmişi tertemiz olan çocukları var. Adı geçtiğine göre bunlardan biri de Özgür Özel’dir. Başkaları da var. Bunlar zamanla tartışılır.

“2024 YEREL SEÇİMLERİNDE 2019’DAN GÜÇLÜ BİR İTTİFAK KURULACAĞINA İNANIYORUM”

Şimdi bu ittifakın yeniden sağlanacağına inanıyor musunuz? Bu nasıl olacak?

İmamoğlu: Gerçek ittifaklar toplumun tabanında kurulur. Toplum içinde yüz yüze siyaset yapıyorum. Her gün vatandaşlarımızın yanındayım. Hangi partiye oy verirse versin bu büyük toplumsal ittifakı yaşıyor, görüyor ve hissediyorum. Bunu destekleyecek birçok bilgi ve araştırmam var. Az önce de söylediğim gibi, bu ittifakı 2019’dan daha güçlü, en bilinçli haliyle, son derece bilinçli bir işbirliği ile kurmamız mümkün. Elbette bunun en önemli unsurlarından biri de siyasi partilerin bu ittifak sürecine katkı ve destekleridir. Tam burada doğru bir süreç tarif ettiğimizde, kendi partime doğru süreç tarifi verildiğinde 2024 yerel seçimlerinde 2019’dakinden daha güçlü bir siyasi parti ittifakının kurulabileceğine inanıyorum. Bugün de bu inançla tüm bu cümleleri kurdum.

“MİLLETİN GÜCÜNÜN İSTANBUL’DA BÜYÜK BİR KAZANÇLA KURULACAĞINI ARTIK GÖREBİLİRİM”

2019 yılında tabiri caizse bir ‘voltran’ oluşmuştu. İşte Canan Kaftancıoğlu İl Başkanı, azminiz, seçmenin heyecanı. Şimdi o ‘voltran’ın dağıldığını görüyoruz. Böyle bir şey tekrar olabilir mi? Adaysanız diğer ilçelerdeki adaylar hakkında ne düşünüyorsunuz? ben de onu merak ediyorum

İmamoğlu: Parti süreçlerini ve parti disiplinini çok iyi bilen biriyim. Partide görevi olan kişilerin kamuoyuna yaptığı bazı açıklamalar ciddi bir disiplin sorunu olduğu için, benim aday olduğumu söylemem de aynı sorunu içermektedir. Ben adayım demedim, gidiyorum dedim. Bu açıdan bu yolculuğun güçlü olduğunu görüyorum. O gün çok daha zor şartlar altında toplumsal bir ittifak kurduk. Tam 7,5 ay boyunca bir kampanya yürüttük. bizim elimizde değil oy fiş. Bu nedenle o süreci başarıyla yürüttük. Evet şu anda seçim kaybeden parti olarak bir travmamız var, bunu biliyorum. Ama buradan bir sıçrama gücümüz de var. Bu sıçramayı toplumla birlikte yapabiliriz. Bu bağlamda bahsettiğiniz ‘voltran’ olarak tanımladığınız konumun çok ötesinde, toplumun, özellikle de gençlerin, hatta çocukların bile en büyük güvencesi olan bir konumla karşı karşıyayım. bilinç sıçraması. Ondan tüm umut ışığıyla bahsediyorum. Diğer meseleler adaylar ve parti içindeki diğer sorunlar dediğim gibi yeni bir siyasi mimari, yeni bir bilinç, yeni bir fikir, yeni bir anlayış, çok daha akılcı, çok daha kazanma odaklı ama çok büyük kazanımlarla birlikte. yönetim odaklı bir anlayış. İstanbulMilletin gücünün .

“CUMHURBAŞKANIMIZLA BÖYLE BİR MESAJIMIZ OLMADI”

Dün meslektaşımız Barış Yarkadaş, Kılıçdaroğlu’na “Eğer aday değilseniz, İstanbuladayını hazırlayacağım. İstanbul ‘Bu tartışmalara para harcamayacağım’ dediğini yazdı. Bugün açıklamanızı yapmadan önce Başkan’a danıştınız mı?

İmamoğlu: Genel başkanımızdan hiç bu kadar tekil bir mesaj almamıştık. Çokça saygı ve sevgi dolu mesajlar aldık. Bu bağlamda böyle bir mesajımız yok. Aylarca veya 120 gün boyunca Ekrem İmamoğluile ilgili İstanbul Adaylığıyla ilgili yapılan tartışmalar ve açıklamalar vesilesiyle yapılan asılsız yorumların doğru olmadığını belirteyim. Bunu yapanlara saygı duyuyorum Ekrem İmamoğlu böyle bir yol yürümeli, böyle bir yol izlenmeli. Siyasi öngörü ve içerik üretenlere saygı duyuyorum ama bunu bir nutukmuş gibi yayanların bakış açısına gerçekten hayret ediyorum. Lütfen beni benden dinleyin. Benzer bir soru burada dördüncü yılın raporunu sunduğumda da soruldu, orada da söyledim. Ben Sayın Genel Başkanımla bir değişim ve dönüşüm sürecinin şart ve kural olduğunu konuşurken, kendimle ilgili kuralsız bir şekilde süreci anlattım ve anlattım. Ben bu süreci koordine edebilirim, en ön saflarda yer alabilirim, görüşmede genel başkanlık vs gibi bir şartım yok, olamaz dedim. Partinin heyetleri, heyetleri, kongreleri var. Defalarca söyledim. Olağan münazara, Ekrem İmamoğlu İstanbulkalmalı İstanbul Bazi bazlar olusturuldugu halde beni dinleyin, benim rütbem uzerine herhangi bir atamam, tanimlamam olmamistir. Konuşmamda bahsetmiştim, misyonum siyasi anlamda ülkenin geleceğidir, ülkenin geleceğinin misyonudur. Hiçbir zaman kanepe yüzünden bir tartışmanın parçası olmadım. Partim 2019’da olmadığını biliyor ve bunu en yakından bilenlerden biri de sayın genel başkanımdır.

“DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM KONUSU KİŞİNİN DİLİNDEN VE AKLINDAN ÇIKACAK BİR KONU DEĞİLDİR”

Kemal Kılıçdaroğlu kongreyi kazanırsa planınız nedir? Kalıp belediye başkanlığı adaylığınızı geri çekecek misiniz? Onunla en son ne zaman konuştun?

İmamoğlu: Bir kereliğine varsayımlarla konuşmanın pek gerçek olmadığını söylememe izin verin. Bugün Sayın Genel Başkanımızın kongreye aday olup olmadığını bile bilmiyoruz. Kongrenin ne zaman olacağını bile bilmiyoruz. Ben şahsen böyle bir varsayım süreci ile tanımlamalar yapmayı doğru bulmuyorum. Doğal olarak genel liderimizle farklı vesilelerle görüşüyoruz, tabii ki birbirimize mesaj atıyoruz. Ancak yazılarımız bazen belediyemizin bir işleyişiyle ilgili oluyor bazen de belediyemizle ilgili oluyor. İstanbul Bazı konularla ilişkilendirilmiştir. Benimle siyasi zeminde herhangi bir temasının olmadığını belirteyim. Son olarak memleketleri olan, doğdukları şehir olan Tunceli’den onları aradım ve oradaki ziyaretimle ilgili bilgileri telefonla veya sesli olarak paylaştım. Bakın değişim ve dönüşüm sorunu insanın dilinden ve zihninden çıkacak bir sorun ya da anlatılacak bir içerik değildir, olamaz, hatasız olmaz. Açtığımız internet sitesine 200 yüz binden fazla e-posta geldi. Bunu onlarca ekip arkadaşımla birlikte yorumluyor ve anlatıyoruz. Bu konuda parti üyelerimiz, parti yöneticilerimiz, güncel misyona sahip milletvekillerimiz, yöneticilerimiz birçok kişiyle birlikte çalışıyoruz. Bunlar benim etrafımda ve benim dışımda dönen, yani partimizin değişim ve dönüşümü en kapsamlı ve doğru şekilde anlatılacak konulardan bazılarıdır. Bu bir anda yazıp çizilebilecek bir sorun değil. Gelişime açık olmalı, yenilikçi olmalı, sürdürülebilir olmalı, kapsayıcı olmalı. Bu, yeni fikirleri dahil edebilmesi gerektiği anlamına gelir. Böyle bir yola girerseniz, geleceğin siyasetini, CHP’nin geleceğin yönetim anlayışını tarif edebilirsiniz. Elbette fikirlerim var, fikirlerimi ekliyorum. Yaptığımız istişarelerde bazı fikirlerimi kamuoyu ile paylaşıyorum. Bunu paylaşmaya devam edeceğim.

“BUGÜNÜN GÜCÜ DAHİL OLMAK ÜZERE DİĞER TARAFLAR İTTİFAKLARA ZORUNLUDUR”

CHP’de değişim ve dönüşüm olmazsa veya toplum bunu beklemiyorsa ve ittifak sağlanamıyorsa, İstanbulKazanma şansınızı nasıl görüyorsunuz?

İmamoğlu: Türkiye’de siyasette yeni bir dönem başladı. Açıkçası 2017 yılında bir referandum düzenlendiğini ve yeni bir rejim ve sistemin uygulamaya konulduğunu bilmemize rağmen bunu birçok yerde söyledim ve burada da söylemekten çekinmeyeceğim. 2023 seçimleri aslında bir referandumun daha kaybedildiği bir seçimdir. Şu anda ülkede var olan bu sistemin gerekliliği nedeniyle ne genel seçim ne de yerel seçim süreçlerini partilerin tartışılacağı bir süreçten geçemeyeceğimizi gösteriyor. Bu bağlamda ittifakın şeklini, şeklini bilmiyorum. Ancak günümüz hükümeti dahil diğer partiler mutlak ama şehirlerde ama genel kavramlarda ittifaklara mecburdurlar.

“MUHALEFET ADINA CHP İTTİFAK SÜREÇLERİNİN DÜZENLENMESİNİN ESAS SORUMLUSU, BENİM PARTİM”

Bu bağlamda diğer siyasi partilere sorumluluk yüklemeyi haksızlık olarak görüyorum. Çünkü benim bir partim var, CHP. Ülkedeki ittifak süreçlerinin koordinasyonunda veya örgütlenmesinde asıl sorumlu taraf CHP’dir, benim partimdir. Bu bağlamda ne yapmamız ve ne yapmamız gerektiğine bakmamız gerekiyor. Elbette diğer siyasi partilerin de süreçlere bu açıdan bakmalarını umuyor ve diliyoruz ve ülkemizin geleceği ve demokrasisi adına böylesine sağlıklı bir yerde var olmayı kabul edeceklerini düşünüyorum. Ancak bunun olabilmesi için tabii ki CHP olarak partime ve bize çok ama çok değerli sorumluluklar düşüyor. Bazı doğrularımızı tekrarlamak, eksiklerimizi düzeltmek ve hatta ittifak mimarisini biraz daha geliştirmek için atılan adımlar bunlar. Bu bağlamda şunu söyleyeyim ama altını çizelim. 2019 yılında, bütünleştirici İstanbul ittifakı kavramını, özellikle o dönemde ittifak halinde olduğumuz UYGUN Partisi’ni ortaya koyduktan sonra, bütünleştirici İstanbul ittifakı kavramını, siyasi parti veya siyasi gruplar veya toplumun farklı kesimleri ile tanıştırdık. O günden bugüne 4,5 yıllık faaliyetlerimizde ittifak bilincini, ittifak ahlakını gerçekten benimsedik. Erdemlerine yakışan ve toplumu bir bütün olarak kabul ederek 16 milyon insana azami özenle hizmet etme bilinciyle hareket eden ittifak bilincinin en örnek noktalarından biri olduğumuzu ve bunu başardığımızı belirtmek isterim. Bu. Bu laboratuvar olarak nitelendirdiğim İstanbul Modeli’ni partimizin bu süreçte hayata geçireceği çalışmaların ön sıralarına koyarak anlatarak, güçlü mimarisi ile 2024 ittifakını bir kez daha yakalayacağımıza inanıyorum. bu değişim ve dönüşüm sürecinin önemli bir parçasıdır.

“X PARTİSİNİN İKTİDAR OLDUĞU BİR İLÇEYİ BURADAN DAHA İYİ BİLİYORUZ”

Son yerel seçimlerde ilçe belediye başkan adaylarının belirlenememesi nedeniyle bazı ilçelerin kaybedildiği yönünde eleştiriler gelmişti. Bu seçimde ilçelerde aday belirlemede nasıl bir akılcı yol izleniyor ve bu yolu ilk siz mi izleyeceksiniz?

İmamoğlu: İstanbul’daki parti içi karar alma mekanizmalarının işleyişi hakkında burada yorum yapmam elbette doğru olmaz ama şunu belirteyim. İstanbul’un 39 ilçesinin çok sağlıklı röntgenlerinin çekildiği, ihtiyaçlarının, sosyal çeşitliliğinin, demografik içeriğinin ve ihtiyaçların ne olduğu noktasında yönetim ve planlama gruplarımızın elindeki veri ve çalışmaların başka bir kurumda olduğunu düşünmüyorum. insanlarını nasıl tatmin edecekler. Biz göreve başladığımız ilk andan itibaren, hatta ondan önceki hazırlık aşamasından itibaren, İstanbul’un bugünü ve geleceğine, hatta 2050’ye hazırlanan bir kadroyuz. O bakımdan X Parti’nin iktidar olduğu bir ilçeyi daha iyi biliriz. O ilçedeki belediye başkanından veya delegasyonundan daha iyi bildiğimizi iddia ediyoruz. İstanbul’a bütüncül bir bakışla onların muhtaçlıklarını biliyoruz. Bu bakış açısıyla, bu sistemli, akılcı, bilimsel ve teknik bakış açısıyla çok sağlıklı kararlar alarak, millet ittifakına, İstanbul ittifakına rekor sayıda ilçe kazandıracağımızı görüyorum. partimizin o değişim dönüşüm sürecini ve aşamalarını tabii ki İstanbul’da tasavvur ettiğimiz gibi güçlendirmesi.

“RİSK ALMADAN BAŞARI OLMAZ. EVET RİSK ALDIM, ÇOK CESUR BİR KARAR VERİLMELİ BİLİYORUM”

Büyük olasılıkla 2028’de Başkanlığa aday olacaksınız. Büyük bir risk almıyor musunuz? Belediye başkanlığına aday olur ve kaybederseniz, gelecek için ciddi bir siyasi tehlikede olmayacak mısınız? Yerel ittifak için HDP ve İYİ Parti ile görüşüyor musunuz?

İmamoğlu: Risk almadan başarı olmaz. 2019’daki siyasi risk aslında bugünle kıyaslanamayacak kadar büyük bir riskti. Ancak riske veya geleceğe yönelik tasarımlara bakarken kişisel olarak nerede olacağım değil, fikirlerimin nerede gelişeceği ve fikirlerimin nasıl hayat bulacağı motivasyonuyla hareket ediyorum. Bu bağlamda, başarılı olduğumuzda çok özel bir İstanbul, çok güzel bir İstanbul yaratabileceğimize, bu karakterde var olan bir İstanbul’un da çok farklı, çok çağdaş, 21. en güçlü türkiye sahip olabileceğimizi görüyorum. Bu açıdan bakıldığında, kişisel olarak nerede olmam gerektiği asla söz konusu değil. Bunların hepsi zamanla tartışılacak konular. Ama evet risk alıyorum, çok cesur bir karar verilmesi gerektiğini de biliyorum. 2024’te rakibimin kim olduğunu da biliyorum. Bu yolculuğa çıkarken kararlılığımın altını bir kez daha çiziyorum. İttifak süreçleri konusundaki hassasiyetimden ve 4,5 yıllık yönetimimde ne kadar titiz davrandığımdan biraz önce bahsetmiştim. Toplumun her kesimiyle diyalog halindeyim. Hiçbir bölümü ihmal etmemeye çalıştım. İnanın en dikkat ettiğim kümelenmelerden biri de gerçekten bugünün iktidarına oy veren departmanlar. Onlarla da diyalog içindeyim. Potansiyele baktığınız zaman, bugün iktidar partisinin en yüksek oyu alan kümelerden biri olan oy kümesi ve en yüksek oyu hedef olarak koyacağım kitle, gönüllerini kazanmaya yönelik politikalarını sürdürecektir. geleceğin çocukları ve gençleri. Şu anda temel inancım, sosyal ittifak sürecidir. Sonra tabii ki tarafların ittifakı bir araya gelecek. Bu temelde tüm siyasi partilerle bu anlamda iletişim halinde olduğumu ve toplumsal tabanda güçlü bir bağımız olduğunu görebiliyorum.

“DÖNÜŞÜMÜ DESTEKLEYEN SONUÇLAR GELİYOR”

CHP’de başarıya ulaşan kongre sürecini yakından takip ediyor musunuz? Sonuçlara baktığınızda gerçekten bir değişim talebi var mı?

İmamoğlu: En doğudan en batıya, en kuzeyden en güneye dönüşümü destekleyen sonuçlar var. İstanbul’un mevcut ilçeleri ve bundan sonraki ilçelerde de birebir sonuçların alınacağına inanıyoruz. Bakın ben CHP’li hemşerilerime çok içten, çok içten seslendim. Bunu belirtiyorum. Ben ve tüm CHP’liler seçimi kaybederek başarılı olamayacaklarını düşünüyoruz. İkinci taraf olmakla yetinmeyeceklerine inanıyorum, olamıyorum da. Bu bakımdan doğru işler yapan, seçim kazanan, küçük hükümetlerle arası pek hoş olmayan bir CHP teşkilatı olmak istiyorsak, topluma dahil olmak ve üye sayımızı artırmak istiyorsak gerçekten farklı bir yapıya ihtiyacımız var. dönem, en güçlü haliyle farklı bir mimari. Şimdiye kadar İstanbul’da yapılan seçimlerde bunun sonuçlarını gördüğümü hissediyorum. Bundan sonra da artarak devam edeceğini görüyorum. Bu bağlamda ‘Yakından takip ediyor muyum’ sonuçlarını elbette takip ediyorum. Ama ben şahsen olaya farklı bir şekilde, ilçe ilçe karışmayı doğru bulmuyorum. Ama olan biteni takip ediyorum. Çünkü o süreci çok yaşadım. 4,5 yıldır ilçe başkanıyım. Bir parti üyesi, ilçe başkanı, ilçe belediye başkanı ve büyükşehir belediye başkanı kronolojisi ile gelen biri olarak bu süreçleri yeterince okuyabilen, oradaki üyenin duygularını anlayabilen, oradaki üyenin nasıl bir duygu içinde olduğunu görebilen bir insan olduğumu düşünüyorum. bu duyguların arzuladığı gelecek.

“ADAY OLDUĞUMU SÖYLEDİM SİYASİ OLARAK DOĞRU DEĞİLDİR. ADAY OLMANIN YÖNTEMLERİ VE SÜREÇLERİ VARDIR”

Bu basın toplantılarını bir uzlaşma daveti olarak algılamak mümkün mü? İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne aday olup olmadığınızı neden açıkça belirtmediniz? Herhangi bir rezerviniz var mı?

İmamoğlu: Yolda olduğumu ifade ediyorum ama bu ‘ben adayım’ deme anlayışı aslında siyasi bir hakikat değil. Aday olmanın prosedürleri ve süreçleri vardır. Uzlaşma aslında benim doğal kültürümde var ama ben yanlıştan ödün vermem, doğrudan ödün veririm. Bu itibarla parti içinde, parti dışında, toplum birliğinde doğruları ortaya koyarak ortak akılla her türlü uzlaşmayı her zaman destekliyorum ve yanındayım. Aslında istişareye her zaman açık, uzlaşmaya açık, ortaklığa açık bir kültürüm var. Çünkü bahsettiğimiz sorun asla kişisel beka sorunu, İstanbul’da ya da memlekette kişisel takıntı sorunu olmamalı. Bu bağlamda toplumu, milleti, partiyi, parti mensuplarını düşünerek hareket etme sorumluluğunu içerir. Bu sorumluluk duygusuyla hareket edeceğimi tüm partililerime bir kez daha duyurmak istiyorum.

“HİÇ BİR ŞEKİLDE OYNAMIYORUM, HİÇBİR MESELEDEN KAÇMIYORUM”

CHP’deki tartışmaların sizi sınırladığını düşünmüyor musunuz? Son görüşmenizde olan Ekrem İmamoğlu ile bugünkü görüşmenizin ortasında frak olduğunu düşünüyor musunuz?

İmamoğlu: Kısaca şunu söyleyeyim. Bir bütüne önce bir kesit modül olarak bakması, sonra bütünleştirmesi gereken biri olmalıyım. Bu yapbozun modüllerinden biri de tabii ki benim partim, bunu görmezden gelemem. Ama tabii ki ülkem için büyük hayallerim var. Her birey gibi ülkemin de geleceğe bağlılığı var, dünyada bir konumu var. Hatta dünya hakkında fikirlerim var ama ekonomik ama sosyolojik, iklim ama başka konularda. Bu bağlamda hem geniş açıdan bakabilecek hem de dar alanda partimle ilgili süreçleri analiz edebilecek güç ve tecrübeye sahibim. Ben de buradan dönmeyeceğim. Ama büyük resmi de asla kaçırmam. Bu yüzden asla koşarken güreşmem, hiçbir beladan kaçmam. Gerçeği söylüyorum ve gerçeği yakalamaya çalışıyorum. Bunlardan biri de CHP: Tabii İstanbul, tabii Türkiye, tabii dünya beni hep böyle görecek. Umarım çok keyifli günlerin ortasında olurum.”

Kaynak: ANKA / Yeni

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort